Suç unsuru teşkil eden içeriklerin paylaşılmasından sonra Türkiye'de erişim engeli getirililen Discord uygulaması, Apple Store uygulama mağazalarından da kaldırıldı.
Discord Uygulamasına Getirilen Erişim Engeli ve Alınan Tedbirler
Son dönemde Türkiye’de yaşanan trajik bir olay, sosyal medya ve iletişim platformlarına yönelik düzenleyici tedbirlerin artırılmasına yol açtı. Özellikle Discord uygulaması, Sur canisi olarak anılan Semih Çelik’in, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i katlettikten sonra gündeme geldi. Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte, bu olayın Discord üzerinden gerçekleştirilen bazı paylaşımlarla bağlantılı olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre, Discord’da suç içerikli ve suça özendiren grupların faaliyet gösterdiği tespit edildi. Bu tespitlerin ardından uygulamaya yönelik çeşitli önlemler alınmaya başlandı.
Discord, dünya genelinde milyonlarca kullanıcısı olan bir iletişim platformu. Başlangıçta oyuncular arasında iletişim sağlamak amacıyla geliştirilmiş olmasına rağmen, zamanla farklı kullanıcı gruplarını bir araya getiren bir mecra haline geldi. Sesli ve yazılı sohbetlerin yanı sıra, kullanıcıların kendi özel gruplarını (sunucularını) oluşturmasına imkan veren Discord, özellikle gizli ve kapalı gruplar kurma özelliğiyle öne çıkıyor. Ancak, bu özellikler ne yazık ki kötüye kullanılabiliyor. Türkiye’de yaşanan olayda da Discord’un bu yapısından faydalanarak suça teşvik eden ve şiddeti öven içeriklerin paylaşıldığı grupların oluşturulduğu tespit edildi.
Bu olayın ardından Türkiye’de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 10 Ekim tarihinde Discord'a erişim engeli getirdiğini duyurdu. BTK’nın internet sayfasında yer alan açıklamada, uygulamanın suç işlemeyi kolaylaştırdığı ve kullanıcılarının güvenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle bu kararın alındığı belirtildi. Türkiye’de sık sık tartışma konusu olan sosyal medya platformlarına erişim engelleri, bu olayla birlikte tekrar gündeme geldi.
Alınan bu karar, teknoloji ve internet özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bir yandan Discord’un suç amaçlı kullanımlarına karşı alınan tedbirler savunulurken, diğer yandan bu tür platformların tamamen yasaklanmasının, internet özgürlüğünü kısıtlayıcı etkiler doğuracağına dair eleştiriler geldi. Erişim engeli ve uygulamanın mobil cihazlardan kaldırılması, yalnızca suç işleyen bireyleri değil, aynı zamanda uygulamayı suç dışı amaçlarla kullanan milyonlarca kullanıcıyı da etkiledi.

İnternet kullanıcıları, uygulamanın Türkiye’den kaldırılmasının, toplumsal huzuru sağlamak adına bir gereklilik olduğunu savunanlar ve bu tür yasakların sansüre yol açtığını düşünenler olmak üzere ikiye bölündü. Bilhassa genç kullanıcılar, Discord üzerinden sosyal etkileşimlerini sürdürdüklerini ve bu uygulamanın, özellikle oyun oynayan ve ortak ilgi alanlarına sahip bireyler için bir araya gelme platformu olduğunu belirterek kararı eleştirdi. Diğer yandan, BTK’nın bu kararının yalnızca Discord ile sınırlı kalmayıp, benzer özelliklere sahip diğer platformlara da sıçrayabileceği endişesi dile getirildi.
Discord’un Türkiye’den kaldırılması, teknoloji şirketleri ve devletler arasındaki ilişkiyi de yeniden gündeme getirdi. Benzer platformlar, daha önce de ülkeler tarafından erişime kısıtlanmıştı. Örneğin, Facebook, Twitter ve YouTube gibi platformlar, birçok ülkede zaman zaman kısıtlamalarla karşı karşıya kalmıştı. Türkiye'deki Discord yasağının ardından, bu platformun kullanıcı güvenliğini artırmak ve zararlı içeriklerin paylaşımını engellemek için ne tür önlemler alacağı merak konusu oldu.
BTK’nın kararından sonra Discord’un mobil aplikasyonu, hem Apple’ın Türkiye’deki App Store’undan hem de Google Play Store’dan kaldırıldı. Bu, Discord’u yeni kullanıcıların indirmesini engellerken, mevcut kullanıcıların da uygulamayı kullanamamasına neden oldu. Ancak, bu tür kısıtlamaların çoğu zaman VPN gibi araçlarla aşılabildiği biliniyor. Bu da internet üzerindeki yasakların ne kadar etkili olduğu sorusunu akıllara getiriyor.
Sonuç olarak, Discord’un Türkiye’deki erişiminin engellenmesi, hem suçla mücadele açısından önemli bir adım olarak görülüyor hem de internet kullanıcıları ve teknoloji uzmanları arasında büyük tartışmalar yaratıyor. Bu olay, internetin denetlenmesi, bireylerin güvenliği ve özgürlüğü arasındaki dengeyi nasıl kurmamız gerektiği sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor.